25 Ekim 2020 Pazar

5.gün kovid tedavisinde kullanılan ilacım geldi

    Nefes almanın ve aynı evde çocuklardan ayrı kalmanın çok zor olduğu bir gün daha başladı. Cuma gündüz ve gece sürekli uyudum. Çocuklar evde, babaları ilgileniyor. Annem yemeklerimizi yapıp asansöre bırakıyor. Bu düzende 5. güne uyandık ki, zil çaldı. Sağlık Bakanlığı'nın kurduğu ekipten bir görevli ilacımı getirdi. Nasıl kullanılacağını anlattı. Evdeki herkesin sağlık durumlarını, evde olup olmadıklarını ve tc 'leri kontrol etti.

    Yoğunluktan dolayı dün yetiştiremedik ilacı, dedi :(

    Bu süreçten ben boş durmamıştım. Hem araştırmalarım hem de seven doktor arkadaşlarım vasıtasıyla bu virüsün kanda pıhtılaşma yaptığını öğrenmiştim. Bu konuyu sormam tembihlenmişti. Konuyla ilgili özel bir sağlık problemim vardı. Onu da söyleyince görevli kan sulandırıcı bir ilaç söyleyip, bunu aile hekimimden istememi söyledi. Cumartesi olmasına rağmen cep telefonu açık olan doktorum yardımcı oldu. Önceden başladığım antibiyotiklere de bitene kadar devam etmem söylendi.

    ÖNEMLİ bir konu daha, önceden evdekilere de eve gelip test yapıyorlarmış. Ama şu an çok yoğun olduğu için kişilerin şikâyeti olursa yapılıyormuş. İstanbul'da testlere yetişemiyorlarmış :(


    PEKİ BEN NASILIM? BİZ NASILIZ?

    *Öksürük peşimi bırakacak gibi, ama tat ve koku hissi bu sabah %100 kayboldu.

    *Çay, ıhlamur, limonata, ekmek, çikolata, ıspanak aynı tat: tatsız. Nötr.

    *Kolonya, sabun, kahve, çocuklarımın hasret kaldığım kokusu aynı, kokusuz. Nötr.

    *Saçlarım oluk oluk dökülüyor. Yüzüm renksiz.

    *Psikolojik olarak yorucu bir gün geçirdim. Çocuklar "Anne n'olur bir kez sarılalım, bir kez öpeyim" diyorlar, gözümün içine bakıyorlar. Onlarla aynı masada oturmadığım için yemek yemek istemiyorlar, zaten iştahsızlar. Ama sağlıkları iyi. Hasret kaldığım için pijamalarından önceki kıyafetlerini kokladım. en azından kokularını alayım dedim. ama ne çare. Burnum belki de en çok işe yarayacağı zamanda koku duyusunu kaybetmişti.

    Odalarının kapısından gözlerim nemli izledim. İyi geceler öpücüğü alamadıkları için mutsuz yatmışlardı. Boyunlarını büküp çıkmışlardı odamdan. uykuda bile mutsuz uyuyorlar. İçim parçalandı.

    Oturup ağladım:( Canımı en çok onların gözümün önünde solması acıtıyor. Yine de çok şükür, şanslıyım ki, hastane sürecimiz olmadı. En azından gözümün önündeler...


    6.GÜN

    Bu hastalık öyle bir hastalık ki iyiyim ya da kötüyüm diyemiyorum. İyiyim diyorum iki saat sonra yatağa düşüyorum. Kötüyüm, ben hiç iyileşemeyeceğim herhalde diyorum üç saat sonra tamamen iyi hissediyorum. iyi de olsam kötü de olsam odamdan çıkmıyorum.


     Bugün Bera geldi, girme odaya dememe rağmen yatağın uç kısmına yattı. Elini yorganın altından uzattı. Böyle el ele tutuşalım bari, dedi. Ben de yorganın üzerinden elini tuttum. Yüzündeki yürek burkan mutluluğu görmeniz lazımdı. 6. günde oğlumla en büyük yakınlaşmamız böyle oldu. Aynı evde çocuklarımı çok özledim.

Covid 19 test sonucunuz: Pozitif

    Cuma sabahı, hastalığın 4. günü, kendimi çok iyi hissederek uyandım. Boşuna yaptırdım testi, stres oldum. Mevsilik bir gripmiş meğer dedim. Nevresimlerimi değiştirdim, evimi silip dezenfekte ettim. Eşim ne çok deterjan kokuyor ev dedi, abartma ben hiç koku almıyorum, dedim. cümle ağzımdan çıkarken içime düştü yine o kurt. Tat ve Koku kaybı demişlerdi. Hemen e nabızdan test sonucuna baktım. kocaman bir POZİTİF yazıyordu. hayatımda hiçbir Pozitif bu kadar negatif duygular uyandırmamıştı bende. telefon elimde olduğum yere oturup ağlamaya başladım. Hani Türk filmlerinde sonuçlar karışır ya, acaba bir karışıklık mı oldu diye bile düşündüm.



    9 aydır evden çalışıp, izole yaşarken, onca dikkat ederken, sosyalleşmemişken, normale asla dönmemişken bu virüse yakalanmış olma ihtimalimi aklım almıyordu. Kabulleniş safhasına çabuk geçtim. Çünkü evde 8 yaşında iki çocuk vardı ve tedirgin gözlerle bana bakıyorlardı. Hemen onlara her şeyi anlattım. Bundan sonra nasıl yaşayacağımızı, bir müddet aynı evde uzak kalacağımızı ve yine evden hiç çıkmamamız gerektiğini anlattım. Çok üzüldüler tabii. Önce bana, sonra da okula gidemeyecek olmalarına...

    Sonuç açıklandıktan iki saat sonra Sağlık Bakanlığı'ndan aradılar:.

    *Süreçten  bahsettiler ve ilaç getireceklerini söylediler. Bu ilaç sadece Sağlık Bakanlığı tarafından verilen ve eczanede satılmayan bir ilaçtı. Evde tedavi uygulayacaktık.

    *Çocuklar ve evde beraber yaşanan ve temas edilen kim varsa test yaptırdığım günden itibaren 14 gün, ben ise 10 gün evde karantinada kalmak mecburiyetindeydik. Aksi halde cezai işlemi vardı. Bununla birlikte telefonuma konuya dair bilgilendirme metni gönderildi. 

    *Yemekleri benim yapmamam ve evde maskesiz dolaşmamam söylendi. Mümkünse evde farklı tuvalet ve lavabo kullanmalıydım. Eğer evde tek banyo lavabo varsa her defasında 1 ölçek çamaşır suyu 10 ölçek su şeklinde buralar dezenfekte edilmeliydi. ortak havlu vs asla olmamalıydı ve temastan kaçınılmalıydı.

    * Öksürürken peçete kullanılmalı, o peçeteler katlanıp iç içe iki ayrı poşete konularak çöpe atılmalıydı.

    İki saat sonra iyiyim, hiçbir şeyim yok diyen ben boğaz ağrısı, kulak ağrısı ve halsizlikle yatağa düşmüştüm. tat ve koku duyusu bir nebze azalmıştı. Ateşim hala yoktu.


KORONA VİRÜSÜ'nden daha fazla kaçamadım. İşte Korona Günlüğüm:

    Ne kadar kaçsam, tedbirli davransam da maalesef kovid19 virüsüne yakalandım. Konuyla ilgili pek çok soru geldi. Hem hikayemi anlatmak hem de tarihe not düşmek adına, 6. günde olduğum bugün hikayemi burada yazmaya karar verdim. Umarım bu bilgilere ihtiyacınız olmaz, sadece meraktan okursunuz...

    19 Ekim, her zamanki gibi yoğun bir pazartesi geçirdim. Yayınevi olarak tedbir kapsamında evden çalışmaya devam ediyoruz. Gündüz her şey yolundaydı. Akşama doğru yoğunluktan sandığım bir baş ağrım gelişti. Gece normal saatte yattım, Henüz sabah olmamış, gün ağarmamıştı ki, boğazımdaki ağrıdan uyuyamadım. dakikaları saydım. mevsimsel grip vücuduma yükleniyor, sabaha hastayım, diye düşündüm. vücudumda kırgınlık, sırt ağrısı ve geçmeyen bir baş ağrısı ile öğlene kadar durabildim. öğlen doktora gitmeye karar verdim. Amacım bir an evvel ilaç alıp iyileşmekti. korona olamazdım. Çünkü neredeyse hiç evden çıkmıyor ve evdeki her şeyi aylardır delirmişçesine yıkayıp, yıkayamadıklarımı domestos ve sirkeli sularla siliyordum.


    Pazartesi ve perşembe günleri çocuklar okula gidiyorlar. Bu sebeple içime kurt düştü. Ya korona virüsüne yakalandıysam ve bunu bilmeden çocukları okula yollarsam? Saate baktım 15.00. Hemen kalkıp  Eyüp Devlet Hastanesi'ne gittim. Acil girişinde Kovid19 için ayrı bir bölüm var. Kayıt yaptırdım, saat 15.30. tahmini muayene saati 19.10 yazıyor elimdeki kâğıtta. Hemen çıktım, iki özel hastaneye ulaştım. test fiyatı birinde 450tl diğerinde 500 tl. Mecbur vereceğim, dedim. Ama biri kandan bakıyoruz sadece ve 72 saate ancak çıkar dedi, diğeri de bugün git yarın sabah gel dedi. Gerçekten! Ve ilaç yazmıyorlar. Kızdım eve gittim. 19.00'da devlet hastanesine geri döndüm. Kolayca burun ve ağızdan kültür aldılar. Sonuç için e nabızdan takip edebileceğimi söylediler. Sonuçlanana kadar kullanmam için de ilaç yazdılar. Bakın burası çok ÖNEMLİ! Çünkü özellerde sonuç çıkmadan asla ilaç vermiyorlar. sonuç çıkana kadar geçen zamanda hastalık iyice ilerliyor ve çektiğiniz acı artıyor. İyi ki devlet hastanesine geldim dedirten bir etken oldu bu.


    2. gün yani çarşamba günü aile hekimi aradı. geçmiş olsun diyerek sonucu takip ettiğini söyledi. O gece kaçta gözüm daldı bilmiyorum ama gece 2'de uyandım ve bir daha asla uyuyamadım. Öksürük teşrif etmişlerdi. böyle bir öksürmek, boğaz yanması hayatımda yaşamadım. Sanki boğazımda açık bir yara var ve her nefes alışımda oksijen yakıyor, yutkunurken acıyordu. Solunum en acı veren olay haline gelmişti. Konuşmak imkansız. 2. cümlede boğazım kuruyor ve öksürük krizine giriyordum. Değil telefon konuşması yapmak evde bile mümkün olmadıkça konuşmadım.

    Perşembe sabah hemen aile hekimimi aradım. Durumu anlattım. Bana gerekli ilaçları yazdı. Sonucu takip ettiğini ve henüz test sonucumun çıkmadığını söyledi. O ilaçlar sayesinde 3. günüm öksürük açısından bir nebze daha iyi geçmekle birlikte komada gibi gece gündüz uyudum. asla geçmek bilmeyen bir boğaz ağrısı, baş ağrısı ve halsizlikle öksürmek ve tuvalet ihtiyacı için uyanıyordum. ertesi sabah test sonucum çıkacaktı. Henüz bundan habersizdim...