30 Temmuz 2012 Pazartesi

Küçük Mucizeler Dükkanı/ Debbie Macomber

Zaman zaman kafasını boşaltmak ister insan. Okudukları da yormasın, çok düşündürmesin, sadece keyifli zaman geçirmeye yardımcı olsun, akıcı olsun ister. Böyle zamanlarda bestseller güvenilir kaynaklardır çoğu zaman. Ben de bir kaç hafta önce sahafları karıştırırken rastladım Küçük Mucizeler Dükkanı'na. İhsan Oktay Anar - Suskunlar ve Orhan Pamuk- Yeni Hayat'la beraber çerez niyetine bu kapağını çok sevimli bulduğum ve adını çok duyduğum kitabı alıverdim. İyi de yapmışım...

Kanseri iki kez yenmiş birinin hayata yeniden inanarak tutunması ve örgü vasıtasıyla sosyalleşip birbirinden apayrı kişilerin bir araya gelmesi ve hayatlarının tek bir ilmekle nasıl değiştiğini hikaye eden bu kitap çok akıcı. Olayların nereden nereye geldiğini düşünmek, umut etmek ve iyimser bir havada çok seri akan bu kitabı kapatmak pek keyifli bir okuma süreciydi benim için. Bu ara pek fazla okuyamıyor olmama ve kalın bir kitap olmasına rağmen balkondaki sandelyemde sadece bir kaç günde bitti. Sayfaları en seri çevrilen eserlerden biri diyebilirim.

İçinde umut var, aşk var, dostluk var, aile ilişkileri var, hayal var, tecrübe var, ders almak var, değişik karakterler ve haklı haksız olmasına bakmaksızın onları anlamak var, hoş görü var ve pek çok da hayat hikayesi var. Bu romanın kurgusunu da sevdim, güttüğü amacı da, gerçek bir hayat hikayesinden başlamış olmasını da. Açıkçası serinin diğeri kitaplarını da merak etmiyor değilim. Listenize almalı ve okuduğunuz ağır kitaplar arasındaki geçişlerde ona yer vermelisiniz derim...

Keyifli okumalar...

27 Temmuz 2012 Cuma

Can Yayınları ve D&R Kampanyası

Can Yayınları geçen yılki, 4 tl'lik kitaplar kampanyasına ilgi olunca bu yıl listesini hayli genişleterek pek çok kitabı D&R'larda 5 tl'ye satışa çıkardı. Temmuz başında başlayan kampanyayı twitter, facebook ve instagram'dan pek çok kez duymama rağmen ancak gidip karıştırma fırsatım oldu.

Ümraniye'deki Meydan AVM bünyesindeki D&R, alışveriş yapmayı sevdiğim, çalışanları güler yüzlü ve yardımsever olduğu ve evime yakın bir şube olduğundan onu tercih ettim. Pek çok şubede kitaplar seçilmiş olup az çeşit kaldığından yakınılsa da ben Meydan'daki şubede beklediğimden çok çeşitle karşılaştım. Almam gereken dvd, cd ve dergiler de olduğundan her ne kadar sadece dört kitap alabilmiş olsam da mutluyum;) Şansım yaver gider de istediklerimi bulabilirsem bu hafta da gidip kitapları karıştırmayı düşünüyorum. Aralarında adı çok duyulan, iyi reklamı yapılan 30tl gibi fiyatlara satılan kitaplar da var, zaten 7-10 tl olan satmayıp ellerinde kalmış kitaplar da. şiir de var, öykü de, roman da.Vakit ayırıp biraz karıştırmak lazım...

Henüz gitmeyenler için kampanya bitmeden bir bakın derim, keyifli alışverişler...

16 Temmuz 2012 Pazartesi

HAYVAN ÇİFTLİĞİ / George Orwell

Şahane kitap 1984'ün yazarından bir şahane kitap daha Hayvan Çiftliği. Kendi tabiriyle "bir peri masalı" Masal ki ne masal. Gayet masum bir hikaye gibi görünse de hiç bir spoiler içermese de geçmişten günümüze siyasi olaylar, tutumlar, insan davranışları ve yönetimle ilgili öyle çok örnekle bağdaştıracaksınız. Ne yazık ki karşılığında öyle çok şaşıp kalacak, ben bunu daha önce nasıl fark etmedim, üzeri nasıl da kapatılmış ya da insan psikolojisi işte, sürü psikolojisi böyleymiş demek ki diyerek, kimi zaman sürüden biri olarak, kimi zaman dışarıdan izleyen olarak okuyacaksınız Hayvan Çiftliği'ni. Bunca şeyi düşünürken de okuduğunuz sayfaların çevrilme hızına ve bir an evvel kapağı kapanıp da biten kitabınızın okunma hızı da, Orwell'in gözlem gücü, okunma kolaylığı da etkileyecek sizi. Ben bu kitabı okuduktan sonra kendimi, bu eserle tanışmak için geç kalmış buldum. Haydi keşke sadece masallarda olsa denen bu kitabı daha fazla gecikmeden siz de okuyun...

Ben 152 sayfalık yer yer resimlendirilmiş bu kitabı havuz başında hemen bitiriverdim. Resimleri incelemek pek keyifliydi. Ama Can Yayınları'na bu konuda bir eleştirim olacak. Resimler nedense bir kaç sayfa gecikmeli eklenmişti. Böyle değerli bir yayın evi ve böyle değerli bir kitap, olmaması gereken bir ayrıntı bence...

İyi okumalar, aman kitapsız kalmayın;)

*Bu kitabı 26 Haziran'da okumuşum, ama yazmak için yeni fırsatım oldu. Bu ara blogu biraz ihmal ettim farkındayım, ama bahanem büyük, hatta iki tane;) o da başka bir post konusu, yakında;))

8 Temmuz 2012 Pazar

Facebook Internet Explorer 9 ile Çok Daha İyi

Internet Explorer 9, hem temiz ve sade arayüzü ile en sevdiğiniz web sitelerinin içeriklerini ön plana çıkarıyor, hem de gelişmiş güvenlik özellikleri sayesinde web’de kişisel bilgilerinizin gizliliğini ve bilgisayarınızın güvenliğini koruyor. Windows 7 için özel olarak geliştirilmiş olan IE9’un bir diğer avantajı da, tek tıkla ulaşabilmeniz için sık kullandığınız siteleri PC’nizin görev çubuğuna taşıması.

Internet Explorer 9’un site sabitleme özelliğinden faydalanmak için tek yapmanız gereken, sabitlemek istediğiniz site açıkken adres çubuğunda yer alan site logosunu ya da açık olan sekmeyi Windows 7 görev çubuğuna sürüklemek. Bunu yaptığınızda siteyi, öncesinde tarayıcıyı bile açmaya gerek kalmadan, tek tıkla erişilebilecek şekilde masaüstünüze taşımış oluyorsunuz.

Internet Explorer 9’un sabitleme özelliği sayesinde, Facebook’u da çok daha etkin şekilde kullanmanız mümkün. Internet Explorer’ın Facebook’a özel sıçrama listesi sayesinde hem tarayıcınızı bile açmadan Facebook’un farklı bölümlerine anında tek tıkla ulaşabiliyor, hem de Facebook’taki yeni bildirimlerinizden anında haberdar olabiliyorsunuz. Internet Explorer 9’un Facebook sabitleme özelliğinden faydalanabilmek için, IE9 adres çubuğundaki Facebook ikonunu veya Facebook sekmesini tutup Windows 7 görev çubuğuna sürüklemeniz ve buraya bırakmanız yeterli.

Hemen Internet Explorer 9'u yükleyip ayrıcalıklarını yaşamak için tıklayın!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

6 Temmuz 2012 Cuma

TOM, DICK VE HARRY / Ak'la Kara Tiyatrosu

Çarşamba öyle bir oyun izledik ki, hemen en beğendiğim, en çok eğlendiğim ve etrafımdakilere ısrarla izlemelerini tavsiye ettiğim oyunlar listesinde baş sıralardan birine oturuverdi.

Oyun adını Tom, Dick ve Harry olan karakter olarak birbirlerine hiç benzemeyen üç kardeşten alıyor. Ray-Michael Coony imzalı senaryo zaten müthiş. Oyuna dahil olan dekor ve kostümler yerli yerinde. Oyunculuklar ise tek tek ve bir arada olmak üzere şa-ha-neydi. Bir saniye olsun performansları düşmedi. Biz oyunu bölüp alkışlamaktan, gülmekten yorulduk ama onlar hiç bozmadılar. Hepsinin oyunculuklarına hayran kaldık. Oyun ilk dakikadan itibaren bizi içine hapsetti, 10 dakikalık arada bile kopmak mümkün olmadı, o derece güzel ve başarılıydı.

Konusuna gelince; Tom ve Linda evliliklerinde bir çocuk eksikliği hissedip, evlat edinme ajansına başvurmuşlar. O güne kadar tüm aşamalardan geçmişler. Son olarak evlat edinme ajansından bir müdür evlerinin ve kişilerinin hayatının bir çocuğun yaşaması için uygun olup olmadığı raporunu vermek için evlerine gelecektir ki, oyun da tam o günle başlar. İyi bir semtte, güzel bir evde oturan çiftimiz oturdukları evi satın almak için ev sahibine bir çok fiyat teklifinde bulundularsa da, değeri çok daha yüksek olduğundan geri çevrilmiştir. Tom da evin üst katını illegal işlerden pek hoşlanan avare küçük kardeşi Dick'e kiraya vermiştir, arada bir saf olan ve bir hastanenin morgunda çalışan büyük kardeş Harry de eve uğramaktadır. Bu iki kardeşin de evde olmamasını istedikleri, rica ettikleri o gün aksilik bu ya Dick gümrükten kaçak sigara ve alkol getirirken gizlice karavanına binen kaçak göçmenleri eve saklar. Yetmezmiş gibi abi Harry de çiftimize iyilik yapmak amacıyla oturdukları evin değerini düşürmek için bahçeye kadavra parçaları gömmeyi planlamakla kalmamış hemen uygulamaya geçmiştir. Kaçak göçmenlerin eve girdiğini gören bir polisin ve bir mafya patronunun da olaya dahil olmasıyla işler iyice komik bir hal aldı. Üstelik Linda'ya bir şey çaktırmadan işleri idare etmeye çalışan Tom'un uydurduğu hikayeler, bahaneler müthiş renk katmakla beraber görülmeye değerdi. Sonunda müdür çıldırmışçasına ve tabi ki olumsuz bir görüşle evi terk ederken çiftimizi ve izleyicileri de güzel bir sürpriz karşılar...


Biz bu oyunu çok çok çok beğendik. Eğer bir oyun izleyecekseniz ilk tercihlerinizden biri olmalı derim. Ak'la Kara Tiyatrosu'nun bu oyununu yeni sezonda Kadıköy'deki sahnelerinde izleyebilirsiniz. Program ve detaylı bilgi için kendilerine buradan da ulaşabilirsiniz. Emin olun iyi ki gittik, ne müthiş oyundu diyerek salondan ayrılacak hatta belki buraya yorum bırakacaksınız;) Şimdiden iyi seyirler...

Oyuncular: Ece Uslu, Savaş Özdural, Kerem Kobanbay, Hakan Altuntaş, Nazan Diper, Gazanfer Ündüz, Mustafa Dinç, Beril Senvarol, Taylan Atlıhan
Oyun 2 perde 120 dakikalık bir komedi, +10 yaş sınırı mevcut

5 Temmuz 2012 Perşembe

KARMAN ÇORMAN / İstanbul Kumpanyası Tiyatro Ekibi

3 Temmuz Salı günü, programdan araştırdığım üzere Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda o gün oynayacak olan Karman Çorman oyununu izlemeye gittik. İstanbul Kumpanyası oyuncularının bu komedi oyunu için işimiz erken bittiği için yaklaşık 1,5 saat öncesinden gittik parka. (Tabi ki o kadar erken gitmenize gerek yok, biz sırada fazla önlerdeydik;) Eşimle kitaplarımızı, içeceklerimizi ve hatta evden hazırladığım meyvelerimizi alıp sıraya girdik. Malum önceden antremanlıyız, koyu renk ve rahat kıyafetler giydiğimiz için sıramıza denk gelen yerde bağdaş kurup oturduk, başladık beklemeye. Bir kısmı oyunu önceden araştırmış, bir kısmı da adını bile duymadan sırf oyun izlemek için gelenlerle sohbet edip, bilgi alışverişinde bulunduk. Kitaplarımıza yeterince zaman ayıramadan 21.00'deki oyun için 20.30'da kapılar açıldı ve içeri girip, beğendiğimiz bir yere oturduk. Heyecanla başladık beklemeye...

Vee oyun başladı. İlk 10 dakika oyuna adapte olmaya çalışırken, sonrasında büyülenmiş gibi odaklanıp oyuna dahil olmaya başladık. Kahkahalar havaalrda uçuşurken merak ve şaşkınlık hep zindeydi. Zaman zaman bu nasıl karışık bir olay örgüsüdür, bitmedi mi sürprizler, yazan bunu nasıl ve hangi kafayla düşünmüş de yazmıştır, vallahi bravo demekten kendimizi alamadık; işler o kadar karman çorman oldu yani;)) hatta  Türk Dil Kıurumu bu oyunu izlese, bu tabirin bu oyunu karşılayamadığına kanaat getirip yeni bir terim bulurdu o kadar yani;)

Performanslar, müzik, karakterler, senaryo hepsi müthişti. Çok eğlendik...

Oyun broşür tanıtımına gelince; öncelikle 2 perde 135 d'lık bir oyun, +10 yaş sınırı var.

Oyunun Orjinal adı : Oscar
Yazan: Claude Magnier
Yöneten ve Çeviren: Tarık Şerbetçioğlu
Oyuncular : Ömer Gecü, M.Baran Erdoğan, Hazal Kalfa, Gizem İnceoğlu, Güliz Portakaloğlu, İpek Sindeliışık, Tuncay Vicnelioğlu, Ali Yiğit San, Gökhan Alkan, Yağmur Tutku Sicimali

Konusu:  Mümtaz İşbilir varlıklı bir iş adamıdır. Bir gün sabahın köründe yanında çalışan Fethi maaşına zam istemek için gelir. Çünkü zengin bir kızı babasından isteyecektir. "Şu an kazandığım para evleneceğim kızı mutlu etmeye yetmez" der. Oysa istediği kız Mümtaz Bey'in kızıdır ve....Tipik bir Vodvil örneği olan oyunumuzda işler öyle bir karışır ki adeta karman çorman olur...

Yeni sezonda bu oyunu izlemek isterseniz 0216 473 43 68 numaralı İstanbul Kumpanyası'nın kendi telefonundan programları hakkında bilgi alabilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler...

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Veee Beklenen Tiyatro Festivali Başladı

Tiyatro tutkumu yakından takip edenler bilir. Kitaplar kadar değerlidir benim için satırlarda yazanların sahnede vücuda bürünüp, müzik ve kostümle canlanması. Bu yıl şehir ve devlet tiyatrolarında maalesef pek az oyun izleyebildim. Yazın gelmesiyle de tatile giren tiyatroların izleyicisini Bu yıl 10. kez Kadıköy Belediyesi yine güldürdü. Biliyorum 30 Haziran'da başlayab bu etkinlik haberini vermekte biraz geciktim ama bir pc krizi yaşanıyordu ki sormayın gitsin. Kaçırdığınız oyunlar için affınıza sığınarak, hemen 18 Temmuz'a kadar her akşam saat 21.00'de "Açık havada - Ücretsiz" izleyebileceklerinizden bahsetmek istiyorum...

Kadıköy Belediyesi her yıl yaz aylarında Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda bir tiyatro festivali düzenliyor. Bu yıl 10.su düzenlenecek olan festivalde geçen yıl ki gibi tam 19 oyun sergilenecek. (Geçen yıla kadar 15 oyundu, artan talebe karşılık belediye başkanı sözünü tutarak bu sayıyı artırdı. Geçen yıl 20 oyun izledik, bu yıl Ramazana denk gelmese bir ay boyunca olacaktı) 

Parkın içindeki anfi tiyatroda siz birbirinden güzel oyunları ücretsiz olarak yıldızların altında sahilden gelen esinti eşliğinde izlerken üzerinizden martılar geçebiliyor. Gayet keyifli bir yaz akşamı geçiriyorsunuz. Bunun için tek yapmanız gereken yaklaşık bir saat önceden gelip sıraya girmeniz. Normal değeri kişi başı 40-50tl olan oyunları ücretsiz izlemek için bence değer. Üstelik bilmeyenler için söylüyorum Selamiçeşme Parkı içinde havuzu, heykelleri, restaurant kafesi olan yeşillik, ağaçlık içinde büyükçe bir park. Biz genelde kitaplarımızı elimize alıp çimlerde ya da banklarda oturup kitap okuyarak oyun saatini bekliyoruz ki oldukça keyifli oluyor...

Ben yarın da dahil olmak üzere bu hafta 3 gün orada olmayı planlıyorum. İzlediğim oyunların yorumlarını buradan sizlerle paylaşacağım. Ama gelip orada bize eşlik etmek isterseniz sevinirim;) twitter üzerinden haberleşebiliriz;) Bu arada yanınızda getireceğiniz, davet edeceğiniz kişiler için yaş sınırına uymanızı tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler, iyi haftalar...

Programsa şöyle;

30 Haziran Cumartesi,  Ali Poyazoğlu Tiyatrosu- Beni Unutma
01 Temmuz Pazar, Tuncay Özinel Tiyatrosu- Ben Büyüyünce İnsan Olucam
02 Temmuz Pazartesi, Enis Fosforoğlu Tiyatrosu- Şıpsevdi
03 Temmuz Salı, İstanbul Kumpanyası- Karman Çorman
04 Temmuz Çarşamba, Ak’la Kara- Tom, Dick ve Harry
05 Temmuz Perşembe, Metin Zakoğlu Tiyatrosu- Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
06 Temmuz Cuma, Ali Erdoğan/ Kabare Dev Aynası- Şakayla Söyler Haldun Taner
07 Temmuz Cumartesi, Tiyatro Kedi- Kamelyalı Kadın
08 Temmuz Pazar, İstanbul Meydan Sahnesi, Benimle Delirir misin?
09 Temmuz Pazartesi, Duru Tiyatro- Tatlı Çarşamba
10 Temmuz Salı, İstanbul Komedi Oyuncuları- Aşka Olan Meyilim Senin Yüzünden
11 Temmuz Çarşamba, Tiyatrokare- Onca Yoksulluk Varken
12 Temmuz Perşembe, Nazım Oyuncuları- Barış… Barış… Barış,
13 Temmuz Cuma, Tiyatro Şenay- Kim Kime Dum Duma
14 Temmuz Cumartesi, Süheyl Behzat Uygur Tiyatrosu- Benimle Oynar mısın?
15 Temmuz Pazar, İstanbul Halk Tiyatrosu- Paçi Bir Karadeniz Komedisi
16Temmuz Pazartesi, Dostlar Tiyatrosu- Nereye Gidiyoruz?
17 Temmuz Salı, Sadri Alışık Tiyatrosu- Sonbaharı Beklerken
18 Temmuz Çarşamba, Volkan Severcan Tiyatrosu- Canlı Yayın

*Oyun içerikleri, oyuncular için daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz