13 Ocak 2016 Çarşamba

KİTAP AĞACI


Size geçen ay üye olduğum bir okuma grubundan bahsetmek istiyorum. 
Adı Kitap Ağacı.

18 Eylül 2013 tarihinde sosyal medya üzerinden tanışmış sekiz arkadaşın ortak bir kitap okumaya karar vermesiyle oluşan bir grup. Şimdi 13.000 üyesiyle 40 ilde aktif olan bir grup.

Kitap Ağacı üyeleri, ilk olarak George Orwell'ın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört kitabının okunması kararlaştırıldıktan sonra ortak okuma isteğini sosyal medya üzerinden insanlara ulaştıran ve ilk ayda 300 kişi gibi büyük bir grupla bu kitabı okumuşlar. Ve bu tarihten itibaren de her ay üyelerin oylarıyla belirlenen bir kitabı Kitap Ağacı ailesi olarak okumaya devam ediyorlar.


Üstelik Kitap Ağacı, o ay kitabını okudukları yazarlarla da üyeleri buluşturup söyleşi düzenliyor. Şimdiye kadar Oya Baydar, Canan Tan, Can Bonomo, Irmak Zileli, Nermin Bezmen, Tarık Tufan, Osman Aysu, Ali Lidar, Mario Levi, Azra Kohen, Şükrü Erbaş ve Ece Temelkuran'ı konuk etmiş, toplamda 250'den fazla buluşma organize etmiş. 

Son olarak da 9 Ocak'da Ece Temelkuran'ı konuk edip "Devir" kitabını konuştuk. Ben de ilk kez bu etkinlikle sosyal medyadan tanıdığım üyelerle yüz yüze tanışma fırsatı yakaladım.


Kitap Ağacı, gönüllük esasına dayalı bir grup. Etkinliklerini hiç bir yayınevi veya kuruluştan destek almadan kendi imkanlarını kullanarak gerçekleştiriyorlar. Tek amaç yazarlardan beslenmek.

Üstelik etkinlikler grubu takip eden duyurulara bir şekilde ulaşan herkese açık ve ücretsiz.

Siz de Kitap Ağacı'nın parçası olmak isterseniz, sosyal medya hesaplarından takip edebilir, internet sitesini ziyaret edebilir, mail yoluyla ulaşabilirler. Duyuruları takip ederek etkinliklere katılabilir, yaşadığınız  ildeki Kitap Ağacı üyeleriyle tanışabilirsiniz.

Unutmadan bu ay, Grange - Sisle Gelen Yolcu'yu okuyoruz. Ay sonunda tartışıcaz.

Herkese iyi okumalar... Unutmayın Okudukça Büyür İnsan!

Kitap Ağacı iletişim adresleri;

www.kitapagaciyiz.com
www.facebook.com/kitapagaci355
www.twitter.com/kitapagaci_
www.instagram.com/kitapagaci
kitapagaci1984@gmail.com

11 Ocak 2016 Pazartesi

HER TERCİH BİR VAZGEÇİŞMİŞ... /Ayşen Ilgın

Her tercih bir vazgeçişmiş. Vazgeçtiklerim ve yerine koyduklarım için biriktirdiğim, sandıklarda sakladığım, naftalinlere boğduğum pişmanlıklarım var benim. Eskimesine, unutulmasına izin vermediğim. Bilakis yaraların üzerinden geçip kanattığım, canımı yakmak için tekrar tekrar hatırladığım pişmanlıklarım var...

Pişmanlıklarımın da haklı sebepleri vardı oysa. İçimde alev alev yanan korkularım vardı mesela. İnfazımın en güçlü savunmasıydı onlar. Yüreğimin gölgesindeki aklımı ipten alıp, yerine kocaman boşluklar bırakan pişmanlıklarımı gömmüşlerdi.

Ama eminim en büyük pişmanlık seninkiydi. Çünkü biliyordun ki, bir gitme demene gebeydi her şey. Aklım da, kalbim de, korkularım da, mağluptu gitme deyişine. Ne olurdu sanki “Gitme” deseydin. “Etme “deseydin. Af dileseydin. Affetseydin...

Şimdi ne benim keşkelerim olurdu. Ne vazgeçtiklerim. Ne de her gün başka bir hüzün doğuran ihtimallerim olurdu. Ne yıktığım, acıttığım yüreğinin ahlarını almış olurdum. Ne de yüreğinde gitmeme izin vermenin pişmanlığı olurdu...

Belki de yanılmış olurduk. Bilemeyiz ki. İnsanın aklı hep tercih etmediğinde kalmıyor mu sanki...

Ama en azından keşkeler, belkiler, yaşanmamışlık izleri olmazdı kader kumbaramızda...

İster tercih de, ister vazgeçiş. Sonuçta içinde pişmanlık, kısmet değilmişli cümleler, birbiri ardına doğan keşkeler ve her şarkıda sızlayan bir yürek var...


AYŞEN BOZKUŞ