16 Mart 2016 Çarşamba

Rijksmuseum -Amsterdam

Amstardam, Hollandalıların deyimiyle Original Cool şehir, bu sıfatı kesinlikle hak ediyor. Amsterdam'ı başka bir yazıda anlatıcam. Amsterdam'ın göbeğindeki Avrupanın en büyük müzelerinden biri olan RijksMuseum için ayrı bir post yapmak istedim. Hadi başlayalım;


  * Bu fotoğraf için kaynak : www.rijksmuseum.nl



Rijks Museum, şehrin tam göbeğinde, meşhur "I amsterdam" yazısının arkasındaki o muhteşem, gösterişli bina. 30.000 m2 alana sahip, 8.000 parça sanat eseri sergilenen müze yılda 1.5-2 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor. Rijksmuseum’da Hollanda’lı meşhur ressamlar Rembrant ve Van Gogh'un pek çok eserlerinin yanı sıra dünyanın başka yerlerinden sanatçıların da önemli eserlerini görebilirsiniz. Ayrıca ülkenin 800 yıllık tarihine ışık tutan heykeller, Hollanda denizciliğini anlatan gemi maketleri, antik parçalar, kıyafetler gibi Hollanda'nın önemli sanat koleksiyonu sergileniyor. 




Müze binanın dış ve iç ihtişamı, eserlerin değerliliği ve sergileniş biçimiyle tamamen müthiş etkileyici. Biz erken saatte gittiğimiz için giriş için çok sıra beklemedik, ama bir kahve molası vermeye çıktığımızda en az 300 kişi bilet sırasında bekliyordu. Saatin erken olmasına rağmen müze içi alışık olunmadığı kadar kalabalıktı. Gitmeyi düşünenler,erken saatleri kullanmaları tavsiye;) 4 katı binada eserler yıllarına göre ayrılmış.Bu dört kat da özel koleksiyon, 1100-1600, 1600-1650, 1650-1700, 1700-1800, 1800-1900, 1900-1950, 1950-2000 yılları arasındaki eserler olmak üzere 8 bölüme ayrılmış.  Girişteki broşürlerden alarak bilinçli ve kaybolmadan gezebildik. Yine giriş bölümünde eserlere bakarak çizmek için ücretsiz mini resim defteri ve resim kalemi verilmesi de hoşuma giden bir detay oldu. 



Hollandalı Rembrant‘ın en önemli eserlerinden biri olan  ‘Night's Watch'

Resim geceyle alakası olmamasına rağmen, koyu renk bir cilayla kaplandığı için ‘gece’ izlenimi verdiğinden ve orjinal adı çok uzun olduğundan bu ismi almış. Resmin asıl adı ise ‘The Company of captain Frans Banning Cocq and lieutenant Willem van Ruytenburch preparing to march out’ Yani bu kısaltmayı hak etmiş :)
Ve bir kaç Rembrant resmi daha;





Van Gogh'un çoğu eseri kendi adını taşıyan müzesinde.Ne yazık ki, oraya gitmek nasip olmadı. Burada da bir kaç eseri var;




Ve Johannes Vermeer 'in meşhur "The Milkmaid" eseri; Orjinali oldukça küçük bir resim; 35 cm'e 35 cm civarında;

Ve müzeden kareme takılanlardan bir kaçı daha;






      Gemi maketleri resimlerin olduğu salonlarda bu şekilde sergilenmişti...



                                    Osmanlı'dan Portreler

                                   *Jan Havicks-The Merry Family

                  *Hendrick Avercamp-winter landschap



Müzedeki tartışmasız en ilginç bölümlerden biri de Hint kökeni İngiliz sanatçı Anish Kapoor'un bu üçlü rölyefiydi. Anish Kapooru'un bu çaışması "Yağıyla, siniriyle kanlı bir et parçası gibi görünen kırmızı beyaz reçine ve silikon katmanlarından oluşan rölyefte Kapoor için, sanatını beirleyen bedenin ve ruhun dokunulmamış alanlarına dair yaptığı sorgulamaları bu kez resim sanatıyla birleştiriyor" olarak yorumlandı.

Kaapor bu çalışmasıyla ruh ve beden, figür ve soyutlama arasında ikilik yaratıp, ikisi arasındaki o ince bağlantıları vurguluyor. Anish Kapoor  insan bedeni ve onun tasvirine ilgisinin Rembrant ile ortak olmasıyla dikkat çekiyor.


Müzedeki bir de büyüsüne kapıldığım kütüphane vardı. 
4 katlı kütüphanede toplam 1 km uzunluğunda kitap rafları bulunuyor. Yer altındaki deposunda da 5 km uzunluğunda, 1881 yılından beri arşivlenmiş sanat ve sanat tarihiyle ilgili kitaplar, dergiler, makaleler, dökümanlar varmış





1 yorum:

  1. Daha bir sene önce gittiğim yerleri tekrar sayenizde görmek güzeldi.

    YanıtlaSil