7 Mayıs 2012 Pazartesi

Marc Levy / Gölge Hırsızı

Bu ara kurumsal bir firmanın blog editörlüğü işini aldığımdan dolayı sık yazamıyorum, ama söz en kısa zamanda düzene koyacağım;) Bir ara bu konuyu uzun uzun yazacağım. Şimdi gelelim kitabımıza; 


Gölge Hırsızı okurken beni hem dinlendirdi, hem eğlendirdi, hem de geçmişe götürüp götürüp getirdi. Marc Levy'nin yumuşacık bir anlatımı var. Sohbetine doyum olmaz birini dinler gibi okuyorsunuz. Önce bir çocuğun dilinden, sonra aynı kişinin üniverstede tıp öğrencisi olmuş halinin dilinden hikaye devam ediyor. Marc Levy fantastikle geçeği öyle bir harmanlamış ki, bir zaman sonra kahramanımızın özel yeteneği olan gölgelerle konuşmak, başkasının gölgesini alıp onun geçmişini öğrenebilmesi gibi şeyler çok normal bir  şeymiş gibi geliyor. Güneşin bolca olduğu şu günlerde gölgenize bakmadan edemiyorsunuz;)


 Gölge Hırsızı'nı aşk kitabı olarak nitelendirenler var. İçinde elbette ki aşk var. Hem de insanın aşkla ilk tanıştığı "çocukluk aşkı"ndan başlayarak yer ediniyor kendine. Ama aşkın dışında öyle güzel duygular da var ki, sadece aşk kitabı demekle yetinmek istemiyorum. Ben yazarın gözlemlerini, bizden biri oluşunu, her sayfasından kendimden bir şeyler bulup farkında olmadığım ya da unuttuğum, üzeri tozlanmış duygularımı/anılarımı hatırlatmasıyla da çıok sevdim bu kitabı. Keşke daha önce okusaymışım dedim.

Ayrıca ailesi ayrılmış bir çocuğun ailesine yönelik hislerini, gözlemlerini, beklentilerini, hayal kırıklıklarını işlemiş olması sebebiyle bekar anne babaların ( bu aralar bu tanım kullanılıyor ve gerçekten kibar bir tanım) bu kitabı sırf bu sebepten okumaları gerektiğini düşünüyorum.
Kısacası Can yayınlarından çıkan Gölge Hırsızı tavsiyedir dostlar, listenize yazmalısınız;)

İyi okumalar, iyi haftalar...


ARKA SAYFA;
"Sen benim gölge hırsızımsın; nerede olursan ol, seni bulacağım."
Babası tarafından terk edilmiş, çocukluğu boyunca annesiyle birlikte sıradan bir kasabada yaşayan kahramanımızın özel bir yeteneği vardır: Peşine gölgeler takılır, ona hep bir şeyler fısıldar...
Yıllar geçmiş, bahçesindeki kestane ağaçlarının altında oturduğu okulunu, babasıyla annesinin birbirlerini sevdikleri zamandan kalma o soluk fotoğrafları ardında bırakarak yeni bir hayata başlamıştır. Ne var ki tekdüze hayatı ve bir türlü ismini koyamadığı ilişkisiyle içindeki özlemi dindirememekte, ona fısıldayıp duran gölgelerden bir türlü kurtulamamaktadır.
Bir kıyı kasabasına yolunun düştüğü bir gün, hüzün dolu geçmişinin, peşini bırakmayan gölgelerin sırrı yavaş yavaş çözülmeye başlar. Yıllar önce geldiği bu kumsalda, gölgelerinin birbirine karıştığı ilk aşkının izini bulacak ve onun peşine takılacaktır.
Belki de, bir sandığın içine sakladıkları o uçurtmayı yerinden çıkarmanın zamanı gelmiştir artık...
Gölge Hırsızı, ardımızda bırakamadığımız anları, anıları ve aşkları anlatıyor. Yani peşimize takılan, kurtulamadığımız gölgeleri...

4 yorum:

  1. okuduğum en güzel kitaplardan biri. Belki de en güzel okuduğum kitaplardan biri. Çok beğenmistim. Şurada da bahsettim biraz :) naysting.blogspot.com/2011/08/golge-hrsz-marc-levy.html

    YanıtlaSil
  2. merhablar blogunuz çok hoş ;) bende bloguma ve çekilişime beklerim şimdiden teşekkürler,sevgiler..

    http://bensukaya.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Bensu,
      bu kadar geç yorum yazdığım için öncelikle kusurabakma. Buara biraz yoğunum.Bloguna geldim, çok ilginç şeyler paylaşmışsın, sevdim;)
      Sevgiler...

      Sil