29 Kasım 2011 Salı

72. KOĞUŞ

"Oyun 1941 yılında Türkiye’de bir cezaevinde geçiyor. Cezaevinin 72 nolu koğuşunda çeşitli suçlardan yatan “adem babaların” insanlığa özlemi anlatılıyor. Kaptan’ın, berbat’ın, kaya ali’nin, tavukçunun, leşçinin, kara’nın ve izmirlinin hayata dair düşleri, çelişkileri, aşkları ve kavgaları sürmekte olan ıı. Dünya savaşı’nın etkisinde kalan türkiye’nin toplumsal ve sosyal koşullarıyla birleşip önümüze gerçek ve çarpıcı bir hikâye sunuyor." böyle diyordu oyun tanıtımında


Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda açık havada izlediğimiz bu oyundan pek keyif almadığımı üzülerek belirtmekteyim. Oyun resmen tıkanıp kaldı, maalesef sıkıldık. Yavuz Bingölün ve Kerem Alışık'ın oyunculukları da hiç iyi değildi ne yazık ki, oyunu önemsememişler gibi bi halleri vardı. Zaten dekor fakiri olan sahnede oyuncu olarak sırıttılar. Sanki hiç provasız sadece tekse çalışarak sahneye çıkışlardı. Ne yazık ki, sık sık replik unuttular ve doğaçlama yapamadılar. Onların kimin sırası, ne söyleyecektim boşluklarından oluşan sessizliği seyircilerin oflayıp poflaması aldı. İlk perdede merdivenlerin bile dolu olduğu salondakilerin yarısı arada oyunu terketti. Buna rağmen bir zamanın gerçekleri göz önüne serilmiş. İlla Orhan Kemal yazmış, görmek isterim derseniz evinizde Türk Sineması formatını izlemenizi öneririm. Biz oyunu izledikten sonra Yavuz Bingöl, Kerem Alışık ve Hülya Avşar'ın oynadığı sineme versiyonu da yapıldı. Ama bu oyundan öyle çok sıkıldık ki, sinemada izlemeye gitmedik. Dolayısıyla ona yorum yapamayacağım
*2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder