29 Kasım 2011 Salı

CABARET

Bir kabare aktristi ile Amerikalı bir yazarın kısa ömürlü aşkı ve onları kuşatan büyük toplumsal kaos. 1931 yılı, Berlin Bir yanda faşizmin tırmanışıyla süre giden huzursuzluk ve açlık; diğer yanda yalnızca eğlence ve para peşinde küçük burjuvaların kendi kabuklarındaki umursamaz yaşam. Kült müzikaller sınıfında yer alan Kabare,1972'de beyaz perdeye aktarıldığında 8 Oscar kazanmış ve "Tüm Zamanların En İyi Yüz Filmi" listesine girmiştir...konusunda yazan buydu...
Tüm dünyayı yılbaşı telaşı sarmışken bizim de izlediğimiz 2010 yılının son oyunu oldu CABARET. İstanbul Şehir Tiyatrolarında izlediğimiz bu oyun bir müzikal. Kızların dans etmek için çıktıkları daha ilk dakikalarda müzik, kostüm, makyaj, saç ve dekor için ne çok emek harcandığını farkediyorsunuz. Bazı şarkıların uzunluğuyla ilgiyi dağıtmasına rağmen, müziklerin Türkiyenin tek Tiyatro Orkestrası olan İBB Şehir Tiyatroları Orkestrası tarafından yapılması koltuğunuzda keyiflenmenizi sağlıyor. Ve Mert Turak performansı kesinlikle harikaydı, müthiş bir enerji kattı oyuna, sayesinde çok güldük,izlenir, gidin derim. *2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder