29 Aralık 2011 Perşembe

VENEDİK'TE ÖLÜM / THOMAS MANN

Bazı kitaplar ne anlattığından çok yazarın nasıl anlattığıyla ön plana çıkar. Venedik'te Ölüm oldukça çarpıcı bir konu anlatmasına rağmen bana göre Thomas Mann'ın nasıl anlattığıyla parlayan bir uzun hikaye. İnce bir kitap olmasına rağmen yazar konuya biraz geç bir giriş yapmış. Konu itibariyle seyahate çıkan bir yazarın aşkın doğrusu yanlışı olur mu diye irdelemeden çocuk sayılabilecek yaştaki bir Polonyalı turiste duyduğu platonik aşk.(arka kapakta konu detayıyla verildiği için yazıyorum konusunu) Nasıl anlattığına gelince Nobel Ödüllü Alman Mann yazar sizi Venedik'e götürüyor, sandal da gezdiriyor, otel lobisinde kahvaltı yaptırıp gazete okutuyor, sahilde bir çocuğu gözetletiyor, Venedik sokaklarında gezdiriyor ve son olarak tutkunun eseri ediyor. Tasvir ve orada bulunma duygusunu vermede oldukça başarılı olan yazar, normal hayatta sapıkça bulacağınız, karşı çıkacağınız bir aşkı anlamaya itiyor sizi. Saygıyla ve anlayışla yaklaştırıyor. Sonunun kitabın adından da belli olduğu, buna rağmen merak adilen, nasılı anlamaya çalıştığınız Venedik'te Ölüm başlarda sıkılabileceğiniz, ağır ilerleyen, sonrasında seyri değişen bir kitap. Edebiyatla, yazıyla ilgilenenlerin özellikle okuması gereken bir eser

1 yorum:

  1. Thomas Mann en sevdiğim yazarlardan. Ayrı kitap olarak basıldığını bilmiyordum. Ben yazarın hikayelerini Death in Venice and other stories şeklinde bir baskısından okumuştum. Özellikle Bay Küçük Friedemann hikayesini çok beğenmiştim. Venedik'te Ölüm de güzel bir hikaye. Ama konusundan ziyade dilin kullanışı daha çok zevk vermişti bana ;)

    YanıtlaSil